Gazeteci-Yazar Arapkirli “6 Yaşındaki Çocuk Evlenebilir” Sözüne Verdiği Yanıttan Yargılanmaya Karşı: “O Kızları Teslim Etmeyeceğiz…
Gazeteci-yazar, televizyon programcısı Zafer Arapkirli, Sosyal Doku Vakfı’ndan Nureddin Yıldız’ın “6 yıllık bir- Duruşma öncesi konuşan Arapkirli, “Bu ülkedeki milyonlarca kadın ve kız çocuğunun mağduriyetinin yanında bize verilen rahatsızlık hiç kalır. Teslim olmayacağız, teslim olmayacağız. Eleştirmek hakkıdır” dedi.
Sosyal Doku Vakfı Lideri Nureddin Yıldız’ın 2018 yılında sosyal medya hesabından yaptığı “6 yaşındaki çocuk evlenebilir” sözlerine tepki gösteren KRT TV programcısı, gazeteci-yazar Zafer Arapkirli, yeniden hakim karşısına çıktı. bugün “hakaret” suçundan yargılandığı ve beraat ettiği davanın ardından bugün. çıktı. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Zafer Arapkirli ve avukatı İlknur Adiller katıldı. Duruşmada müştekinin avukatı da hazır bulundu. Duruşmaya Arapkirli’ye destek için çok sayıda avukat katıldı. Arapkirli’ye destek için çok sayıda gazeteci duruşmayı izledi.
BÜYÜK SALON İSTENİYOR
Arapkirli’nin avukatı Adiller, salonun küçük olması nedeniyle duruşmanın daha geniş bir salonda yapılmasını talep etti. Duruşmada avukatlar Kemal Aytaç ve Ömer Durallili, Ses ve Görüntü Bilgi Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınmasını talep etti.
İYİLEŞME 3 MAYIS’A ERTELENDİ
Talepleri kabul eden mahkeme heyeti, duruşmanın daha geniş bir salonda yapılması ve duruşmanın SEGBİS ile kaydedilmesi için yeterli büyüklükte başka bir duruşma salonu düzenlenmesi amacıyla duruşmayı 3 Mayıs 2023’e erteledi.
Duruşma öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş katıldı.
“BU YARGI BÖLÜMÜ, İŞLEVİNE YÖNELİK ÖNGÖRÜYE KARŞI BİR ETKİSİDİR”
Zafer Arapkirli’nin avukatı İlknur Adiller yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün burada bir gazeteci İstanbul Adliyesi’nde yargılanacak. Gazeteciliğin ötesinde duyarlı bir vatandaş olarak kız çocuklarının ve toplumdaki dezavantajlı bireylerin haklarını savunduğu ve bunu savunduğu için hakaret suçundan yargılanacak. kendi sosyal medyasından tesirli bir üslupla mesaj yazarak, basının ifade ve maksat hürriyetini kullanmasına ve misyonunu yerine getirmesine yönelik bir dayatmadır, gözdağıdır.
MUAYENEDEN ÇIKTIKTAN SONRA ‘BUNUN HESABINI VERECEKSİNİZ’ DEDİLER: Basın mensupları ve tüm yurttaşlar görüş, yorum ve eleştirilerini medyada veya diğer ortamlarda yazdıklarında dava telaşıyla karşı karşıya kalmamalıdır. Etkili ve vurgulu sözlerle kamuoyu oluşturma görevi olan basını susturmanın zararları listelemekle bitmiyor. Basın bu tür davalarla susturulursa, niyet, yorum ve eleştirileri özgürce yayınlama ve yayma hakkı ile halkın haber alma hakkı yok edilmiş olur. Müvekkilimin suçu ‘sözde din fetvası’, ‘6 yaşındaki kız çocukları evlendirilebilir’ dediler. Bu görüşe tepkisini dile getirince “hakaret” suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nce beraat etti. Ama duruşmadan çıktığımızda bize ‘Bu iş burada bitmedi’ dedi. Bunun bedelini ödeyeceksin’ dedi.
BU VAKA ÜLKEMİZİN MUTLU BİR GERÇEĞİDİR: Karar, bölge adliye mahkemesi tarafından bozuldu. Bugün aksamadan sonra ilk duruşma için buradayız. Bu dava ülkemizin karanlık bir gerçeğidir. 6 yaşındaki o minicik yavruların oyun alanlarından alınıp yetişkin erkeklerin sistemli taciz ve tecavüzlerine maruz kaldığı bu günlere gelmesi açısından da çok anlamlı. Daha dün Anadolu Adliyesi’nde 6 yaşında bu olayı yaşayan bir mağdurun davası görüldü. Neden oradaydı? Çünkü cesur bir basın mensubu kamuoyu yaratmıştı. O dava basın sayesinde açıldı. Bu nedenle basın özgürlüğü çok değerlidir.
DEMOKRASİ VE HAK SÜPERLERİNİ SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR: Ülkemizdeki bu toplumsal ayıbın ve bu yüz kızartıcı gerçeğin tokat gibi tokatla vurulduğu bu günlerde müvekkilim gazeteci Zafer Arapkirli bu konuya tepki gösterdiği için yargılanıyor. Küçük kızların oyun çağında ‘gelin’ kisvesiyle dini savunanlar önce hurafeler uydurup sonra destek göstererek bu tür iftira davalarıyla gereksiz yere demokrasiden ve haklardan yana olanları susturmaya çalışıyorlar. adalet sistemini meşgul ediyor. Biz de susmayacağız. Bu anlamda bugün basının bağımsızlığı, hukukun ve adaletin işlemesi çağrımızı yinelemek, duyarlı bir vatandaş olan gazetecinin fikrini açıklama özgürlüğüne destek vermek için buraya gelen herkese teşekkür ediyorum. .”
“ÖDÜLLENDİRİLMESİ GEREKEN GAZETECİLER YARGILANIYOR”
TGS Başkanı Gökhan Durmuş, “Maalesef ödüllendirilmesi gereken gazeteciler bu adliyede yargılanacak” dedi ve şunları söyledi:
“Dün bu davanın diğer tarafında duruşmalar oldu. Belgenin gizli kalması emredildi. Bir ülkede 6 yaşındaki bir çocuk sistematik olarak istismar ediliyorsa ve ülkenin haberiyle gündeme geliyorsa” bu gazeteciler, yapılması gereken bu haberi yapan gazetecilerin yargılanması değil.yolsuzluklara sessiz kalan devlet görevlileri yargılansın.bizim aile bakanımızın bu ortamda o koltuğa oturmaması lazım.ama maalesef biz bunu haber yapan gazetecileri savunmak lazım maalesef bunu yazan gazeteciler haberlerini savunmak zorundalar bu birileri biz zafer arapkirlinin yanındayız haber yapan gazetecinin yanındayız haberin yanındayız haberin yanındayız peşinden koşmaya devam et.”
“GAZETECİLER SADECE GERÇEKLERİ DİLİNE GETİRDİKLERİ İÇİN AMAÇ OLUŞTURURLAR”
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, şunları söyledi:
“Zafer Arapkirli Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Meslektaşımızın yanındayız. Çocuk istismarı dünyanın her yerinde bir hatadır. Devletin ve yargının görmediği bir hatayı gazeteciler gördü ve bildirdi. Türkiye gündemini sarsan bir hassasiyet yarattı.Zafer Arapkirli de eleştirme hakkını yerine getirdi.Zafer Arapkirli’nin eleştirme hakkı ceza davası konusu olmamalı.Bu ülkede gazeteciler sadece gerçekleri dile getirdikleri için hedef alınıyorlar. yüzlerce davada sözlü ve fiziki saldırıya uğrayarak işini yapamaz hale getiriliyor ve gazetecilere yönelik tüm saldırılar cezasız kalıyor. konuşma özgürlüğü. “
“BU KIZLARIMIZI VE ELEŞTİRİ HAKKIMIZI HİÇBİR ZAMAN TESLİM ETMEYECEĞİZ”
Zafer Arapkirli yaptığı basın açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Biz basın mensupları bu tür önemsiz durumlarda bu adliyelerde gereksiz vakit geçirmek zorunda kalıyoruz. Ama mağduriyetimizi tırnak içinde belirtelim. Bize verilen rahatsızlık, milyonlarca on milyonlarca kadının mağduriyeti yanında bir hiçtir. kızlar bu memlekette bir kum tanesi.Bizim temel dayanağımız dikkat çekmek istediğimiz dün anadolu adliyesinde görülen davada maktulün başına gelenler tahmin edin kaç yüz, kaç on bin Biz burada konuşurken kızlar taciz ve tecavüze uğruyor.Verdiği fetvalar yüzünden.Ancak kızlarımızı teslim etmeyeceğiz,eleştiri hakkımızdan da vazgeçmeyeceğiz.Bundan sonra da bu karanlık taassup ve taassubun karşısında olmaya devam edeceğiz. Kanımızın son damlasına, son nefesimize kadar kızlarımızı koru.”