Türkiye’nin risk primi 500 baz puanın altına indi
Türkiye’de bir süredir devam eden belirsizliklerin kademeli olarak ortadan kalkması, ülke risk primine yansımaya devam ediyor.
Seçim dönemi ve yeni ekonomi yönetiminin dün itibarıyla devir teslim işlemlerini tamamlaması piyasalarda yakından takip edilirken, Türkiye’de CDS yeni ekonomi yönetiminden gelen ilk mesajlarla düşüş eğilimini hızlandırdı.
Bu gelişmelerle birlikte Türkiye’nin 5 yıllık CDS’si 15 Mayıs’tan bu yana ilk kez 500 seviyesinin altına düşerken, günlük düşüş 50 baz puanın üzerine çıktı.
Analistler, yeni ekonomi yönetiminin verdiği mesajların piyasalarda olumlu karşılandığını ve atılacak adımların yatırımcıların odağına yerleştirildiğini belirtti.
Analistler, yeni ekonomi yönetiminin enflasyonla başa çıkma vurgusunun önemine işaret ederek, son dönemde düşen enflasyonla birlikte daha güçlü çabalar sinyalinin finansal istikrarı desteklemesinin beklendiğini kaydettiler.
Analistler, başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere faiz artırım döngüsünün kademeli olarak sona ereceği beklentilerinin dünya genelinde risk algısını da aşındırdığını belirtti.
BIST 100 ENDEKSİ SON 3 AYIN ZİRVESİNDE
Analistler, Borsa İstanbul’un da haber akışından olumlu etkilendiğini belirterek, BIST 100 endeksinin son 3 ayın zirvesinde olduğuna dikkat çekti.
14 Mart’tan bu yana en yüksek seviyesi olan 5.323 puana yükselen BIST 100 endeksi, Haziran’da yüzde 9’a yakın getiri sağladı.
EKONOMİ YÖNETİMİNDEN “PİYASA DOSTU” MESAJLAR DİKKAT ÇEKTİ
Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini dün Nureddin Nebati’den devralan Mehmet Şimşek, “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı artırmaktır. Önümüzdeki dönemde şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uyum temel ilkelerimiz olacaktır.”söz konusu.
Şimşek, hükümetin temel amacının toplumsal refahı artırmak olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uyum temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye’nin rasyonel bir yere dönmekten başka çaresi yoktur. Kurallara dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi bunun anahtarı olacaktır.” Küresel zorluklar, jeopolitik “Gerilimlerin arttığı bir konjonktürde kurumsal kalitemizi ve kapasitemizi güçlendirerek makro-finansal istikrarı ön planda tutacağız. Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarımıza başlayacağız. Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplini tesis etmek ve fiyat istikrarını sağlamak temel hedefimiz olacaktır.”
Orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesinin, her alanda öngörülebilirliğin artırılmasının ve cari açığı azaltacak yapısal dönüşümün hızlandırılmasının Türkiye için hayati önem taşıdığını vurgulayan Şimşek, uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarla birlikte enflasyonla mücadelede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı (TCMB) desteklemek temel politikaları olacaktır. kaydedildi.
Başkan Yardımcılığı görevini devralan Cevdet Yılmaz da şunları söyledi: “Vatandaşlarımızın hayatını etkileyen enflasyonla mücadeleye özel önem ve öncelik vereceğiz. Öte yandan, enflasyonun olumsuz etkileriyle karşı karşıya kalan geniş toplumsal kesimleri rahatlatmaya yönelik politikalarımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Bunun zaman alacağının bilincinde olun.”söz konusu.